Nöralterapi vücudun kendi nörovegetatif sistemini kullanarak işlev gören, lokal anestezikler kullanılarak yapılan, organizmanın regülasyonunun (iç dengesini) sağlanması ve beden fonksiyonlarının yeniden normale döndürülmesi esasına dayanan bir tedavi yöntemidir.
Vücut üzerindeki belli noktalara ve alanlara lokal anestetiklerle bir uyarı gönderilir ve bu uyarıya vücut tarafından bir yanıt verilir. Bu yanıt bize hem teşhis, hem de tedavi etme konusunda yön verir. 1926’da Almanya'da Ferdinand ve Walter Huneke Kardeşler kronik migren ağrısı olan kız kardeşlerini tedavi etmeye çalışırlarken romatizma ağrılarda kullanılan bir ilacı denemeye karar verdiler. Damara vermeleri gereken ilacı yanlışlıkla damar dışına verince flaş etki olarak ağrının, bulantı ve kusma hissinin bir anda ortadan kalktığını gördüler. Kullandıkları preparatın içinde procain (lokal anestetik) bulunuyordu.
1940’da bacaktaki kaşıntılı bir osteomyelit skatrisine prokain enjekte ettiklerinde hastanın uzun süreli omuz ağrılarının ortadan kalktığını gördüler. 3 yıllık çalışma ve Huneke Kardeşler’in kendi üzerlerinde yaptıkları deneylerden sonra Lokal Anestetiklerin Alışılmadık Uzaktan Etkileri isimli kitabı yazdılar. Nöralterapi Avrupa'da yaygın bir şekilde hekim uygulamasında olan bu tedavi yöntemi sadece kalıcı bir tedavi yöntemi olmakla beraber aynı zamanda bir koruyucu hekimlik yöntemidir. Çünkü kanserden basit bir ağrıya, grip gibi viral bir hastalıktan allerjiye kadar tüm hastalıkların temel patolojisi aynıdır. Hasta olan tüm doku ya da bedenlerde perfüzyon, lenfatik drenaj ve innervasyon bozuktur. Ve Nöralterapi bu sistemlerin regülasyonu ile hem hastalıklarla mücadelede hem de sağlıklı halin korunmasında (koruyucu hekimlikte) çok etkin kullanılan bir yöntemdir.